6 Ekim 2012 Cumartesi

Şeriatin sözleri hakîkatsiz bilinmez, Hakîkatin sözleri tarîkatsiz bulunmaz.


Şeriatin sözleri hakîkatsiz bilinmez,
Hakîkatin sözleri tarîkatsiz bulunmaz.

Şeriatsiz hakkikat batıl, hakikatsiz şeriat atıldır.

Şeriati olamayan bir kul hakikatte evliyanın seri olsa hakka asidir.

Şeriat şartımızdır. Şeriat olmadan bir kul hak yolunda ilerleyemez. Çünkü fıkhı konularda eksik olan ve şeraiti uygulamalardan yoksun olan kul kamil bir insan olamaz. Tarikat terkimizdir. Burası yanlış anlaşılmasın tarikatı kötülemekte değiliz. Tarikat kişilere nefis eğitimini verir. Yani böylece nefsi şeyleri terk etmiş oluruz. Şeriat, tarikat yoldur varana Hakikat, marifet andan içeri. 



Şeriatin sözleri hakîkatsiz bilinmez,
Hakîkatin sözleri tarîkatsiz bulunmaz.
Savm u salâtu zekât, günâh kirin mahveder,
Darbı zikir olmasa gönül pası silinmez.
Sil gözünü dön andan bak göresin kendi özünü,
Hakîkatin güneşi doğmuş durur dolanmaz.
“Kavseyn“e erişince varır gelir gemiler,
“Evednâ“nın bahrına hergiz gemi salınmaz.
O deryâya dalmağa can terkin urmak gerek,
Cânına kıymayınca o deryâya dalınmaz.
Bu sûretin libâsın ver gayriye Niyâzî,
Ol bahre dalar isen şâyet geri gelinmez.

Şeriatin sözleri hakîkatsiz bilinmez,
Hakîkatin sözleri tarîkatsiz bulunmaz.

Şeriatin sözleri hakîkatsiz bilinmez,
Hakîkatin sözleri tarîkatsiz bulunmaz.

Şeriatsiz hakkikat batıl, hakikatsiz şeriat atıldır.

Şeriati olamayan bir kul hakikatte evliyanın seri olsa hakka asidir.

Şeriat şartımızdır. Şeriat olmadan bir kul hak yolunda ilerleyemez. Çünkü fıkhı konularda eksik olan ve şeraiti uygulamalardan yoksun olan kul kamil bir insan olamaz. Tarikat terkimizdir. Burası yanlış anlaşılmasın tarikatı kötülemekte değiliz. Tarikat kişilere nefis eğitimini verir. Yani böylece nefsi şeyleri terk etmiş oluruz. Şeriat, tarikat yoldur varana Hakikat, marifet andan içeri.

Savm u salâtu zekât, günâh kirin mahveder,
Darbı zikir olmasa gönül pası silinmez.

Oruç, namaz ve zekât, günâh kirin mahveder,
Zikrin darbeleri olmasa gönül pası silinmez.

Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdu ki;

“Kişi farz namaz için Allah'a yönelince kalbiyle, kulağıyla ve gözüyle yönelir. Bu şekilde namaza durur ve bu şekilde namazı bitirir ise, namazdan çıkarken anasından yeni doğmuş gibi olur”

Peygamber efendimiz (s.a.s) bakınız burada da görüldüğü gibi şeklen namaz değil kalp ile namaz kılınmasından bahsediyor. Yani Hakkal yakin mertebesinde yapılan ibadetin kabul buyrulacağı açıklanmıştır.

Sil gözünü dön andan bak göresin kendi özünü,
Hakîkatin güneşi doğmuş durur dolanmaz.

Sil gözünü dön andan bak göresin kendi özünü,
Hakîkatin güneşi doğmuş durur dolanmaz.

Alemde ayandır Allah (c.c) ‘ın vechi.

Bütün alemde hak ayandır.Tecellileri ile sıfatı ile zatı ile ortada olan odur. Alem de alan da veren de ancak odur.  İnsanın kendi özü de ondan ayrı değildir.


Aşikardır zatı hak
Görmeyi bir dilesen
Benliğidir var olan
Adını silebilsen

Düşünürsün ki varsın
Oysa bu var sayımın
Zatı haktır varlığın
Nefsini görebilsen

İşte kim bu sürekli var olana kendi enfüsünden nazar ederse bütün alemde de onun varlığını görecektir ki o ezeli olarak var olandır.

“Kavseyn“e erişince varır gelir gemiler,
“Evednâ“nın bahrına hergiz gemi salınmaz.

“Kavseyn“e erişince varır gelir gemiler,
“Evednâ“nın denizine hiçbir zaman gemi salınmaz.

Kavseyn den maksat “Cem-ül cem” makamıdır. Burada ayniyet tamamen yoktur. Çünkü orada kul ile hak arasında bir esma vardır. “Ev edna” kısmı ise “Ahadiyet” makamıdır. Cemül-cem makamı insaniyet makamı ile teklik makamı arasındaki çizgidir. Orada varlık (esma) batında gizlidir. Orada azda olsa bir hareketlilik vardır. Fakat “Ahadiyet” te ise tamamen Vahdet vardır.





O deryâya dalmağa can terkin urmak gerek,
Cânına kıymayınca o deryâya dalınmaz.

O deryâya dalmağa canı terk etmek gerek,
Cânına kıymayınca o deryâya dalınmaz.

Bu sonsuz Vahdet deryasına dalmak isteyen kişi esmadan da kurtularak canını cananına vermelidir.
Cana kıyılmadıkça o deryaya varılmaz.

Varlık nedir yokluk nasıl
Topyekün aklı yele salınmadan geçilmez
                                       Necip Fazıl Kısakürek


Bu sûretin libâsın ver gayriye Niyâzî,
Ol bahre dalar isen şâyet geri gelinmez.

Niyâzî bu sûretin elbisesini ver başkasına,
O deryaya dalar isen şâyet geri gelinmez.

Bu varlık iddiasından vazgeçmedikçe o vahdet deryasına giremezsin, ama bu varlıktan geçip o derya ya dalar isen sende derya olursun artık katrelik sende kalmaz.

3 yorum:

  1. Açıklamalar için memnuniyet ifadelerimi belirtiyorum....

    Teşekkür ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. AÇIKLAMALAR ŞİİRİ ANLAMAMIZA YARDIMCI OLUYOR. GAYRETLERİNİZ İÇİN ALLAH CC. RAZI OLSUN DİYORUM.

    YanıtlaSil
  3. Siir de muthiş, açıklama yapan vasil-i billah biri olduğu anlaşılıyor. Masiva nikabını kaldırıb Hakkın nur-u vechini seyr eden, Şems-i Ezelinin zat güneşini müşahede eden zat-ı muhterem olduğu bellidir

    YanıtlaSil