Ey gönül gel ağlama zâri
zâri inleme,
Pîrden aldım haberi ol bî‐nişân sendedir.
Sendedir dostun ili sende
açılır gülü,
Söyler bu can bülbülü gül‐i handân sendedir.
Gezme gel bahr‐u berrî kendinden iste sırrı,
Cism‐ü câna hükmeden gizli sultân sendedir.
Anladınsa sen seni, bildin
ise cân u teni,
Gayri ne var ey gönül cân
u canân sendedir.
Ten tahtıdır bu cânın, can
tahtıdır cânânın,
Ey Niyâzî şüphesiz ol bî‐mekân sendedir.
Ey gönül gel ağlama zâri zâri inleme,
Pîrden aldım haberi ol bî‐nişân sendedir.
Ey gönül gel ağlama zayıf ve dermansız inleme,
Pîrden aldım haberi ol nişânı olmayan sendedir.
İnsana yardım yine insanın kendindendir. Buna işaret
eden Allah Teâlâ Kur’ân‐ı Kerim’de
“ Ve dediler ki: "Bu Resûl için ne var ki, yemek
yiyor ve çarşılarda yürüyor ona bir melek indirilmeli değil mi idi ki, artık
O'nunla beraber bir korkutucu olsa idi!” söyleyenlere buyurdu ki;
“Ve senden evvel de rasüllerden göndermedik ki, illâ
onlar da elbette taam yerlerdi ve çarşılarda gezerlerdi ve sizin bazınızı
bazısı için bir fitne kıldık. Sabredecek misiniz? Ve Rabbin (her şeyi
kemaliyle) görücü bulunmaktadır.”
İnsan olana insandan fayda gelir. Allah Teâlâ insana
bir iyilik murad etse yine insan ile yardım edecektir.
“De ki: "Eğer yeryüzünde mutmainler olarak yürür
melekler olsa idi elbette onlara gökten resûl olan bir melek indirirdik.”
Bazıları tasavvufa girerken bekledikleri insanüstü
beklentilerin olmayacağı yine insana insandan menfaat olacağıdır.
“ Ve eğer O'nu (peygamberi) bir melek kılsaydık,
elbette O'nu yine bir erkek (suretinde) kılardık ve onları yine düşmüş
oldukları şüpheye düşürürdük.”
Sendedir dostun ili sende açılır gülü,
Söyler bu can bülbülü gül‐i handân sendedir.
Sendedir dostun ili sende açılır gülü,
Söyler bu can bülbülü iç açan gül sendedir
Dostun ili yine insanın iç
dünyasındadır. Oradan açılır hakikat gülleri. Çünkü hakikat kulda gül Muhammedi
(s.a.s) doğurur. İnsan ancak kendi özüne böylece vakıf olur. Bu canının bülbülü
daim onun adını yâd eder. Ve kul sohbet ettikçe gönüllere ferahlık veren gül
kokusu saçar. Çünkü ondan söz eden Muhammed (s.a.s) tir.
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammetsiz muhabbetten ne hasıl?
Gezme gel bahr‐u berrî kendinden
iste sırrı,
Cism‐ü câna hükmeden gizli sultân sendedir.
Gezme gel yeri göğü kendinden iste sırrı,
Cisim ve câna hükmeden gizli sultân sendedir.
İnsan her ne ararsa kendisindedir. On sekiz bin
âlemin sırrı sendedir. Gayriye bakmak ne hacetindir. Çünkü Hak Ademi kendi veçhinden
yaratmıştır. Kur’an Rahman kelimesi ile başlar Nas (İnsan) kelimesi ile biter.
Birbirinden ayrılmaz ki gayri yerde arayalım hakkı.
Padişaha vasıl olan elbet olur padişah
Hz.Mevlana
Anladınsa sen seni, bildin ise cân u teni,
Gayri ne var ey gönül cân u canân sendedir.
Anladınsa sen seni, bildin ise cân ve teni,
Gayri ne var ey gönül cân ve canân sendedir.
Her şey kulun kendisini bilmesi
ile hal olur. Çünkü nefsini tanıyan rabbini de tanır. Canı bilir, teni bilir ve
bütün âlemlerdeki vücut sahibini Canan’ı bilir.
Kim bildi efalini
Ol bildi sıfatını
Anda gördü zatını
Sen seni bil sen seni
Ten tahtıdır bu cânın, can tahtıdır cânânın,
Ey Niyâzî şüphesiz ol bî‐mekân sendedir.
Ten tahtıdır bu cânın, can tahtıdır cânânın,
Ey Niyâzî şüphesiz ol mekânsız sendedir.
Allah Teâlâ’yı kendinden uzak gören için vuslat
yoktur. Vuslat yolu hakikatte senden sanadır. Çünkü âlemde Allah Teâlâ’dan ayrı
ve gayrı bir şey yoktur.
Futuhat‐i
Mekkiyye'nin başında İbn’ül Ârabî kaddese’llâhü sırrah’ül azîzin şöyle bir
beyti vardır:
“Rab Hak’tır, kul Hak’tır. Ah bilseydim, kimdir
mükellef. Kuldur dersen, o ölüdür. Rab’dir dersen o halde O nasıl mükellef
olur?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder