6 Ekim 2012 Cumartesi

Sırr‐ı Hakk’ı nicesi fâş eyleyem ben, ey sikât


Sırrı Hakk’ı nicesi fâş eyleyem ben, ey sikât,
Kânı ancak remz ile etmiş beyân ehli nikât.
Her ne denlü âşikâr etsem hafâsın artturur,
Ol ayân iken anı örter delâil beyyinât.
Anı tevhid eylemez illâ ki şirk ehli eder,
Vahdeti Hakk’ı duyanın dili lâldir aklı mât.
Her ne kim fevkalulâ tahtesserâda var durur,
Zâtı vâhiddir veli göründü nice bin sıfat.
Zâtı birdir lîk evsâfına gâyet yok durur,
Gör bu fânusu ki anın şem’i oldu nûri zât.
Zâhir ü bâtın kamusu bir fenerdir gayri yok,
Şem’i insân oldu fânusu cemi mümkinât.
Ey Niyâzî Âdem oldu çün cihânın şu’lesi,
Bahş olur Âdem deminden âleme rûhul hayât.

Sırrı Hakk’ı nicesi fâş eyleyem ben, ey sikât,
Kânı ancak remz ile etmiş beyân ehli nikât.

Ey güvenilir kişiler! Ben Hakk’ın nice sırrını açıklayım,
İrfan ehli onları ancak remz ile beyân etmiş.

Ey ulemalar ben Allah (c.c) ‘ın nice sırlarına vakıf oldum ama bunları nasıl açıklayayım bunlar sır ilminin hakikatleri onları irfan ehli olanlar ancak remz ile gizli olarak beyan etmiştirler. Çünkü bu ilim sadece ehline anlatılır.
Yoksa ham olanlar bu sırlara vakıf olamaz küfre sapabilirler. Bu yüzden hakikat ehli avama bu konuları aşikâre olarak açmamalıdır.

Her ne denlü âşikâr etsem hafâsın artturur,
Ol ayân iken anı örter delâil beyyinât.

Her ne denli açıklamaya çalışsam gizliliğini arttırır,
Ol apaçık iken işaret eden deliller onu örter.

Bu ilmin sırları bu ilme aşina olmayanlara ne kadar açık anlatılsa o kadar gizliliğini korur. Peygamber efendimiz (s.a.s) Hz. Ali (k.v) ile ledün ilmi üzerine konuşurken
Hz. Ebu Bekir (r.a)  dinler  “Ya Ali senden Arapsın bende ama Peygamber efendimizle konuştuğunuz hiçbir şeyi anlamadım” buyururlar. Hak bütün âleme ayan iken onu sıfatları örter. Çünkü bu sıfatlar hakkı örten perdelerdir.

Anı tevhid eylemez illâ ki şirk ehli eder,
Vahdeti Hakkı duyanın dili lâldir aklı mât.

Onu ancak şirk ehli tevhid eder,
Hakkı birliğini duyan dilsiz ve delidir

“Allah’a benzerler koşmaya kalkmayın. Şüphesiz Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Nahl 74

Tevhid ehli zaten hakkı birlemiştir. Allah’ı şirkte olan kullar tevhid ederler. Hakkın birliğini duyan dilsizdir çünkü o daima vahdet zevki ile zikirdedir.
Ve hayret makamına ulaşınca akıl artık pes eder o yüzden çevredekiler onu deli zan eder. Hâlbuki ariflerde delilik olmaz.

Her ne kim fevkalulâ tahtesserâda var durur,
Zâtı vâhiddir veli göründü nice bin sıfat.

En yüksek derecede olan kimse en düşük derecede (yeryüzü) durur,
Tevhid ehli olan velide binlerce sıfat göründü.

Tevhid ehli tevazu ehlidir. Çünkü o bilir ki kendisine ait müstakil bir bilgi yoktur. İlim, irfan, mülk her şeyin hakka ait olduğunu bilir ve kendini daima aciz görür. Bu yüzden Allah’ın güzel isimleri veli kullarda tecelli eder. Çünkü Padişaha vasıl olan elbet olur padişah.


Zâtı birdir lîk evsâfına gâyet yok durur,
Gör bu fânusu ki anın şem’i oldu nûri zât.

Zâtı birdir ancak vasıflarına nihayet yoktur,
Zatın nuru bu lambanın kaynağı olduğunu gör.

Hakkın zatı birdir. Her şeyin özü yalnızca Allah (c.c) dır. Bütün kâinat ise onu gösteren bir aynadır. Bu yüzden birçok sıfata bürünmüştür.

Bin bir suretten göründün
Saldın bu âlemi gümana
Bir suretten görünseydin
Kâfirde gelirdi imana

Bütün kâinat bir lambadan çıkan ışığın yansımadır. O lambanın kaynağının hakkın nuru olduğunu bil.

Zâhir ü bâtın kamusu bir fenerdir gayri yok,
Şem’i insân oldu fânusu cemi mümkinât.

Zâhir ve bâtın hepsi bir fenerdir başkası yok,
İnsan ışığı bütün kâinatın lambası oldu.

Hazreti Âdem aleyhisselâm önce bu Nûri Muhammedî zuhur etti. Sonra gelen evlâdı da o nûr ile zâhir oldu. Bu sebepten Hazreti Âdem aleyhisselâm cesetler cihetiyle Hazreti Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin babası velâkin ruhlar cihetiyle de Hazreti Âdem aleyhisselâmın babasıdır. Buna göre zahir ve batın her şeyin mayası Nuri Muhammedî’dir. Bu âlem bir fânus olup içindeki mumu yani nuru Nuri Muhammedî’dir.

Ey Niyâzî Âdem oldu çün cihânın şu’lesi,
Bahş olur Âdem deminden âleme rûhul hayât.

Ey Niyâzî mademki cihânı alevlendiren Âdem oldu,
Âdem nefesinden âleme ihsan olur hayat ruhu.

Hz. Âdem cihana teşrifi ile bu âlemdeki nuru parlattı. Onun nefsinden bütün âleme yayıldı ve cihan hayat doldu.

Allah bütün cihanı bir nefisten ve onun eşi olan Havva annemizden meydana getirmiştir. Onun nefsinin temayülü ile bütün cihan can bulmuştur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder