“Âdem” den murad Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemdir. "Nokta"dan murâd Hakikat‐ı Muhammediye'dir. Hakikat‐ı Mu‐hammediye, zât‐ı ilâhiye ayna olduğu gibi, Hakk’a ulaşmağa da vesiledir. Bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünde
seyran eder. Yine bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünün varlık sebebidir. Allah Teâlâ'yı zikrederek bu noktaya yani Hakikat‐ı Muhammediye'ye vâsıl olan kimse, Allah Teâlâ'ya vâsıl olmuş demektir. Ona itaat eden Allah Teâlâ'ya itaat etmiş olur. Şânı yüce olan Allah Teâlâ şöyle buyurur:
Hakk ilmine bu âlem bir
nüsha imiş ancak,
Ol nüshada bu Âdem bir
nokta imiş ancak.
Ol noktanın içinde gizli
nice bin deryâ,
Bu âlem o deryâdan bir
katre imiş ancak.
Âdemliğini her kim
bulduysa odur Âdem,
Yoksa görünen sûret bir
gölge imiş ancak.
Bu zevki yeler herkes
bulmaz veli her nâkes
Eren anâ Âdemde bir fırka
imiş ancak.
Kim ol deme buldu yol vasl
oldu Niyâzî ol,
Nâcî denilen fırka bu
zümre imiş ancak.
Hakk ilmine bu âlem bir
nüsha imiş ancak,
Ol nüshada bu Âdem bir
nokta imiş ancak.
Hakk ilmine bu âlem bir sayfa imiş ancak,
Ol nüshada bu Âdem bir nokta imiş ancak.
“Âdem” den
murad Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemdir. "Nokta"dan
murâd Hakikat‐ı Muhammediye'dir. Hakikat‐ı Mu‐hammediye,
zât‐ı ilâhiye ayna olduğu gibi, Hakk’a ulaşmağa da
vesiledir. Bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünde
seyran eder. Yine bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünün
varlık sebebidir. Allah Teâlâ'yı zikrederek bu noktaya yani Hakikat‐ı Muhammediye'ye vâsıl olan kimse, Allah Teâlâ'ya
vâsıl olmuş demektir. Ona itaat eden Allah Teâlâ'ya itaat etmiş olur. Şânı yüce
olan Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“O'na yedi gök ve yer ve onlarda olanlar tesbihte
bulunurlar ve hiçbir şey yoktur ki, illâ O'na hamd ile tesbihte bulunur. Fakat
siz onların tesbihlerini anlayamazsınız. Şüphe yok ki, O halîmdir, gafûrdur.
Anlayamazsınız.” İsra, 44
“Her kim Rasûle itaat
ederse muhakkak Allah Teâlâ'ya itaat etmiş olur. Ve her kim yüz çevirirse
(aldırma), çünkü seni onların üzerine muhafız göndermedik.” Nisa 80
Basiret sahiplerinin beyânlarına göre, bu nokta,
gerek ulvî ve gerekse süflî bütün âlemleri doldurmuştur. Evvel, ahir, zahir ve batın
ondan ibarettir.
Ol noktanın içinde gizli
nice bin deryâ,
Bu âlem o deryâdan bir
katre imiş ancak.
Ol noktanın içinde gizli nice bin deryâ,
Bu âlem o deryâdan bir damla imiş ancak.
Marifet babının ilerisini heves
Ve bâdesinin remzi daim sana pes
"Bil ki tüm semavi kitapların esrarı Kur´ân‐ı Kerim'de toplanmıştır, Kur´ân‐ı Kerim'in tüm esrarı Fatiha'dadır, Fatiha'nın tüm
esrarı Besmelededir, Besmelenin tüm esrarı 'B‐ ب'
harfindedir, ' ب ' harfinin tüm esrarı da onun altındaki
noktadadır."
Daha sonra şöyle buyurdu : " 'B‐ ب '
harfinin altındaki nokta benim. " yani bu nokta remiz tarikı ile irad etmekten
muradı budur ki; Cümle eşyanın hakîkati bir cevherden olmuştur. O cevher benim
demektir. Kur´ân‐ı Kerim yirmi sekiz harftir.
Hepsinin aslı bir eliftir. Elifin aslı noktadır. O
nokta bu kesret yok iken var idi. İmdi vücudun
olmadan, kaşın ve gözün ve cümle azan yok iken bir nokta idin. O nokta misali
olan nokta zahir olmak istedi. Şehvet olup ana rahmine düştü. Gelip zahir oldu.
Kadd’in elif gibi müstakim olup, elif oldun.
Başın o nokta‐i Hakîkat
oldu. Vücudun 'B‐ ب ' oldu.
Diğer azalar baştanbaşa bir harf oldu. Şimdi baştan ayağa Allah Teâlâ kelâmına
sen agâh ol ki, besmelenin sırrı senin
vücudunda oldu. Yani sen seni bilmek, sana yeter demek olur. Bütün
eşyanın evveli insandır. Vücudu harf mesabesindedir. Harflerin evveli
ise eliftir.Elifin evveli noktadır. O nokta Kur´ân‐ı Kerim’in başındaki besmelenin altında bulunur. Hz.
Ali kerremallâhü veche “O nokta benim” der. Yani eşyanın aslı benim
demek olur.Eğer Seni dahi bildin ve bilirsen, hakikatten agâh olursun.
Zât diye Hazret‐i Hakk’ın
varlığına derler. Yani vücuduna derler. Bütün âlem onun zatından ibarettir. O
zât‐tan zuhûra gelmiş ve O’na dönecektir.
Âdemliğini her kim bulduysa odur Âdem,
Yoksa görünen sûret bir gölge imiş ancak.
Âdemliğini her kim bulduysa odur Âdem,
Yoksa görünen sûret bir gölge imiş ancak.
Dervişin biri demiş ki, ben Şeyhimle yüzbin âlem
gezdim, herbiri bu âlem kadar büyüktü. Doğru demiştir, zira Âdemliğini herkim
bildi ise işte Âdem odur. Yoksa Âdem suretinde olup ta içi hayvan olursa o
insan bir gölge gibidir. Aynı bir adam
güneşe karşı durursa gölgesi yere düşer ve nasıl bir
insan olduğu gölgesinden belli olur, tanınır.
Bu zevki yeler herkes bulmaz veli her nâkes
Eren anâ Âdemde bir fırka imiş ancak.
Veli! Her alçak bu zevki istese de bulmaz
Eren anâ Âdemde bir fırka imiş ancak.
Hakikate ancak hakikate ulaşmış bir Veli kul ile
ulaşılır. O yüzden dikkat etmek gerek her ben veliyim diyen doğru yola
götürmez. Ancak tevhit irfaniyetinde bu alemin özünün teklikten başka bir şey
olmadığını yine tevhit irfaniyeti ile zevk edenler kurtuluşa ereceklerdir.
Çünkü tekliğe ulaşan kişilere hesapta yoktur. Hesap varlığını yok edemeyenedir.
Kim ol deme buldu yol vasl oldu Niyâzî ol,
Nâcî denilen fırka bu zümre imiş ancak.
Niyâzî kim onu buldu deme vaslat yol oldu,
Nâcî denilen fırka bu cemaat imiş ancak.
Kim ki tevhit irfaniyetine kavuşur ise peygamber
efendimizin (s.a.s) hadisi şerifinde bahsettiği kurtuluşa eren fırkadan olur.
Çünkü bu aşk fırkasıdır ki kurtuluş ancak aşk ile olur. Kim aşk eri olursa o
hakta fena bulur ve onun varlığı ile alemde varlık bulur böylece kurtuluşa
erer. Allah (c.c) cümlemizi bu fırkaya katılanlardan eylesin
Tabii ki
Allah (c.c) her şeyin en iyisini bilendir.
faydalandık.....tşkrler.....
YanıtlaSilDervişin biri demiş ki, ben Şeyhimle yüzbin âlem gezdim, herbiri bu âlem kadar büyüktü. Doğru demiştir, zira Âdemliğini herkim bildi ise işte Âdem odur. Yoksa Âdem suretinde olup ta içi hayvan olursa o insan bir gölge gibidir. Aynı bir adam
YanıtlaSilgüneşe karşı durursa gölgesi yere düşer ve nasıl bir insan olduğu gölgesinden belli olur, tanınır.
Dervişin biri demiş ki, ben Şeyhimle yüzbin âlem gezdim, herbiri bu âlem kadar büyüktü. Doğru demiştir, zira Âdemliğini herkim bildi ise işte Âdem odur. Yoksa Âdem suretinde olup ta içi hayvan olursa o insan bir gölge gibidir. Aynı bir adam
YanıtlaSilgüneşe karşı durursa gölgesi yere düşer ve nasıl bir insan olduğu gölgesinden belli olur, tanınır.
Güzel
YanıtlaSilFENA VE BEKA MERTEBELERİ,NİN TAHSİLİ GEREK
YanıtlaSil