6 Ekim 2012 Cumartesi

Nazar kıldıkça insâna gönül hayrâna dolanur


Nazar kıldıkça insâna gönül hayrâna dolanur,
Acebdir kimi Hakk ister, kimi butlana dolanur.
Gel ey dertsiz kişi dervişliğe duruş sâ’y eyle gel bunda
Bu hâl ile olursan bil işin hüsrâna dolanur.
Nedendir kani olmuşsan muradı nefse dalmışsın,
İçine hırsı almışsan işin şeytâna dolanur.
Yeter çalındın ey hâce fenâ mülkün metâına,
Çok uzatma ki Azrâil gelür bu cânâ dolanur
Gönül verme bu dünyâya başını verme kavgâya,
Kazandığın amel bir gün gelür mîzâna dolanur.
Başı devletlû kul oldur Hakk’ı bulmuş ola seri,
Gözü gönlü dil u cânı kamu Subhâna dolanur.
Niyâzî kulunun yâ Râb vücûdu zenbini mahv et,
Mülâzimdır kapunda ol heman ihsâna dolanur







Nazar kıldıkça insâna gönül hayrâna dolanur,
Acebdir kimi Hakk ister, kimi butlana dolanur.

İnsâna baktıkça gönül hayrâna dolanır,
Aceba kimi Hakk’ı ister, kimi batıla dolanır.  

İnsana hakkın gözü ile nazar edince kul hayret içinde kalır. Çünkü Allah (c.c) bütün insanlara her an başka bir şekilde tecelli eder. Eğer nefsi duygular içinde olursa insan celal tecellisi ile muhatap olur. Fakat ulvi düşünceler içerisinde olursa cemal tecellisi ile muhattan olur. Bu yüzden bazı kişiler kamalat ister iken bazıları da gafleti arzularlar. Çünkü her şey zıttı ile ortadadır. Bütün insanlar kemal ehli olsa hakkı örtücü olan kafir olmazdı. Herkes kafir olsaydı hakkı ortaya çıkaran mümin olan kullar olmazdı.

Gel ey dertsiz kişi dervişliğe duruş sâ’y eyle gel bunda
Bu hâl ile olursan bil işin hüsrâna dolanur.

Gel ey dertsiz kişi dervişliğe duruş sâ’y eyle gel bunda
Bu hâl ile olursan bil ki işin hüsrâna dolanır.  

Kişi dert sahibi değil ise daim gaflettedir. Çünkü Mevla derdinde olan kullar daim zikir uyanıklığı ile onu arzular ve çağırırlar. Kişiye kamalat için Mevla derdi gerektir. Bundan uzak olan kişi kendisine mutlak bir eğitmen bulmalıdır ki vasılı yar olsun.
Eğer bu gaflet hali ile yaşamaya devam eder ise sonu hüsran olur.
Nedendir kani olmuşsan muradı nefse dalmışsın,
İçine hırsı almışsan işin şeytâna dolanur.

Nedendir kani olmuşsan muradı nefse dalmışsın,
İçine hırsı almışsan işin şeytâna dolanır.

Nefsi zevklere dalmış bunlarla sefa bulmuşsun ve karar etmişsin bunlar ile yaşama devam edersen yolun iblisliğe varır. Çünkü insan sadece et, kemik ve kandan ibaret değildir. Onun özü manadır. Kişi kendisindeki hakikati görse kendisine secde eder. Çünkü kendi özü hakkın özünden başka bir şey değildir.

Senâî kaddese’llâhü sırrahu’laziz buyurmuştur:
Sen cansın: kendini cisim sanıyorsun,
Sen ırmaksın; kendini testi sanıyorsun,

Yeter çalındın ey hâce fenâ mülkün metâına,
Çok uzatma ki Azrâil gelür bu cânâ dolanur

Yeter çalındın ey hoca dünya mülkün metâına,
Çok uzatma ki Azrâil gelir bu cânâ dolanır

Dünya malına meyl ettiğin yeter daha ne kadar bunlar ile oyalanacaksın.






(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.' * "Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü."  Tekasur 1-2

Hakkın yarattığı her varlık bir esma ve sıfattır bunlardan geçip hakkın zatına varmak asıl maksattır. Çünkü bu dünyada görülen her şey insanın enfüsünde mevcuttur. Ve o aynadan hepsi görülür. Önemli olan ilk önce enfüste birliği sağlamak çünkü bunu sağlayan kullar dışarıda görüneninde, içeride görünenin bir akisi olduğunu anlayacaklardır.

Eğer kul bu sıfatlarla, gölgeler ile uğraşmaya devam eder ise bir gün gelir Azrail (a.s) onun canını alır ve geriye eksik bir kul olarak döner.

Gönül verme bu dünyâya başını verme kavgâya,
Kazandığın amel bir gün gelür mîzâna dolanur.

Gönül verme bu dünyâya başını verme kavgaya,
Kazandığın amel bir gün gelir mîzâna dolanır.

 Bu suretler dünyasına tutunup kalma bunlar seni oyalar ve hakikati örter. İnsanın yanına kalan sadece salih amelleridir. Salih amel ise her fiilde fail olanı, her sıfatta mevsuf olanı, her mevcudatta mevcut olanı görmek ve göreninde o olduğunu bilmektir.



Başı devletlû kul oldur Hakk’ı bulmuş ola seri,
Gözü gönlü dil u cânı kamu Subhâna dolanur.

Başı devletlû kul odur ki Hakk’ı bulmuş ola başı,
Gözü gönlü dil ve cânı hep birden Subhâna dolanur.

Hakkı bulan kişi büyük devlete ermiş olur. Bütün görüşü, gönlü ruhu hep hakka nazar eder. O artık hakkın Vahdet denizine gark olmuş olur.

Niyâzî kulunun yâ Râb vücûdu zenbini mahv et,
Mülâzimdır kapunda ol heman ihsâna dolanur

Niyâzî kulunun yâ Râb günah vücûdunu mahv et,
Gerektir kapında o hemen ihsâna dolanur

İnsanın bu cismani bedeni kendisine en büyük günahtır.

Peygamber efendimiz (s.a.s) bir yolculukta iken devesinin üzerinde olana bir gence “ Oğul sen vücudun kayırma” dedi. O gençte “Neden Allah(c.c)’ ın Resulü bedenim bana günah mıdır?” diye sorunca “Evet bedenin sana en büyük günahtır” buyurmuştur.








Evet, bu alemde tek vücut sahibi vardır. O da mevlamız olan Allah (c.c) ‘ a aittir. İnsanın kendisine bir vücut atfetmesi bir şirktir. Fakat bu bedende vücut sahibini bilen kişiler içinde en büyük sevaptır.

İşte kim bu beden içindeki vücut sahibinin O olduğuna kani olursa Hakka kavuşur ve daim rahat eder.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder